BOŞANMA SONRASI MAL PAYLAŞIMI-MAL REJİMLERİ
Öncelikle bu davanın açılabilmesi için evlilik birliğinin
tasfiye olması gerekmektedir.Evlilik birliğinin tasfiyesi ya eşlerden birinin
ölümü yada açılmış boşanma davasının kesinleşmesi ile oluşacaktır.Uygulamada
boşanma davası ile birlikte açılan mal rejimine ait davalar boşanma davasından
ayrılmakta,boşanma davası (evlilik birliğinin tasfiyesi) gerçekleştikten sonra
davaya devam edilmektedir.
Mal rejiminde 2002 yılını esas almakta fayda vardır. Taraflar,
evlenirken veya evlendikten sonra kanunda yazılı mal rejimlerinden birini seçip
sözleşme yapmamışlarsa ilk sıradaki yasal mal rejimine, yani edinilmiş mallara
katılma rejimine tabi olurlar. 2002 öncesindeki yani mal ayrılığı dönemde bir
eş,diğerinin bir mal edinmesine katkıda bulunmuşsa bu miktar üzerinden hak
talep edebilir.Bu katkısı malın değerinde artışa sebep olmuşsa,bu da hakkın
konusu olur.Bu tür taleplere katkı payı alacağı ve katkı payı değer artışı
denmektedir.
Taraflar 1 Ocak 2003 tarihine kadar notere başvurup yeni
mal rejiminin, evliliklerinin başlangıcından itibaren uygulanmasını kabul
ettiklerini belirtebilirler. Fakat sözleşme yapmamış iseler, 1 Ocak 2002’ye
kadar eski rejime, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren de yeni rejime tabi olurlar.
Medeni kanun mal rejimi tasfiye davasına konu olabilen
değerleri ise aşağıdaki gibi düzenlemiştir.
1) Tarafların evlenmelerinden başlayarak emekleri
karşılığında edindikleri mallar (yani yaptıkları iş ve meslek dolayısıyla elde
ettikleri kazançlardan edindikleri mallar).
2) Sosyal güvenlik ve sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının
veya personele yardım amacıyla kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler
(emekli ikramiyesi gibi).
3) Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar.
4) Kişisel malların gelirleri.
5) Edinilmiş malların yerine geçen değerler. 2002
sonrası için ise yasa açıkça eşlerin kişisel mallarını belirtmiştir. Aşağıdaki
mal ve gelirler tasfiye davasının konusu olmazlar.MALLAR YARIYA BÖLÜNMEZ
Tarafların Kişisel malları söz konusu tasfiyede ayrık tutulacaktır.Bu bakımdan 2002 yılından sonra alınan malların ½ si paylaşılacaktır duyumu yanlıştır.
Bu tasfiye dışında tutulacak Kişisel
mallar:
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevi tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler
2002 yılından sonra alınan bir gayrimenkul düşünelim;
Boşanma davasından sonra edinilmiş mallara ait rejimin
tasfiyesi davası açıldı. Boşanan eş bu malların alımında veya elde edilmesinde
katkısı olduğunu iddia eder. Dava sırasında katkısını kanıtlayabilirse, mesela
bu mallar edinilirken benim şu şu gelirlerim de kullanıldı derse katkısı
oranında mallar paylaştırılır.O bakımdan malların ½ si ne olursa olsun eşe
verilecektir diye bir kaide bulunmamaktadır.Taraflar bu davada alınan menkul
yada gayrimenkulün kişisel mal mı edinilmiş mal mı olduklarını beyan ederek
buna istinaden söz konusu malın parasal değerinin bedelini talep edebilecektir.
Eşlerden biri, diğer eşin bir mal edinmesine, sahip olduğu malın iyileştirilmesine veya korunmasına “hiç veya bir karşılık almaksızın” katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için “katkısı oranında” alacak hakkına sahip olur. Bu alacak, o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır. Bir değer kaybı söz konusu olmuşsa katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. (Md.227)